MADAM BOVARY-FLAUBERT


Burjuvaziden nefret eden Flaubert, bu eserinde düşüncesinin sonuna kadar arkasında durmuşa benziyor. "Erdemin en büyük şartı burjuvaziden nefret etmektir" diyen yazarımız, kitabında kapitalizme de göndermelerinin olduğunu kolaylıkla görebiliriz. Her yazımda dikkat etmeye çalıştığım içerik bilgileri hakkında olay örgüsüne çok değinmeden karakter üzerinden kısa bir şekilde romanı kafanızda şekillendirmek istiyorum. 

Roman özetlerinin her daim bizleri kolay olana sürüklediğini düşünüyorum, ülkemizde kitap okuma oranı bu kadar düşükken birde okullarda öğretmenlerin, öğrencilerinden kitabı okumasını istemesi üzerine öğrenciler için devreye özet kitaplar  giriyor. Geçen girdiğim sitede "sınavda bu kitaptan sorumluyuz acil özet" gibi yorumları görünce canım sıkılmıyor değil. Tabii şöyle bir ihtimal de var çok uzun bir süre önce okuduğun romanı hatırlamak, karakterleri tekrar gözden geçirmek adına özetler kurtarıcı olabiliyor lakin benim lafım kitap okumaktan kaçanlara.. Şunu da söylemek istiyorum, özetler bize hiç bir zaman yazıldığı dönemin içine hapsetmez, karakterleri biliriz yalnızca ve bir kaç özelliklerini, kitabın sayfalarını çevirdikçe başka bir dünyanın gizemi bizimleyken niye özetlerle yetinelim ki değil mi?


Romana gelecek olursak eğer, Emma Bovary ve  Charles Bovary romanın baş karakterlerinden ikisi sadece. Kitapta Emma'nın burjuvaziye erişmek için kocasını görmezlikten gelmesi ve bu yaşamak istediklerine ulaşmak adına sayısız manevrasına karşılık hüzünlü sonunu anlatan mükemmel bir roman. Tasvirleri ile o dönemin içinde hissetmenizin yanında sanki onların konuşmalarını Emma'nın psikolojik durumunu kapı aralığından izliyormuşsunuz gibi bir his veriyor. Flaubert'in beş yılda yazdığı bu romanı her tasvirine uygun bir kelime bulmak için çaba gösterdiği için bu kadar uzun sürdüğü da söylenir.

Romanda mekan kavramı önemlidir. Ve kişiler üzerinden mekanlara göndermelerde bulunulur. Emma'nın Rodolphe ile seviştiği çardakta Charles Bovary için sonu bağlayıcı nitelikte olay gerçekleşir.


Bir başka unsur ise kitaptaki pencere imgesidir. Emma ile özleştirilen pencere, Emma'nın dışarı açılma istediğinin ve olduğu yeri beğenmeme gibi olguları daha da kavramsallaştırır. Eserin bir diğer özelliği de ilk realist örneklerden biri olmasıdır. Realizm akımının etkisiyle romanda Flaubert, romantizm akımının zıttı olarak gerçekliğe değinir. 1850'li yılların Fransa'sını iyi bir şekilde ele alan yazarımız, bu eserinin ardından bovarizm akımı oluşmuş psikoloji de memnuniyetsizlik, doyumsuzluk gibi konular üzerinden eserler verilmiştir. 

Psikolojik tahlillerinde çokça ağırlık verilen eser gerçekten okumaya değer. Eğer eseri okumadıysanız kısa sürede okumanızı öneririm. İyi okumalar!

Küçük K.

Share on Google Plus

About Unknown

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment

0 yorum:

Yorum Gönder