Şüphesiz Goethe'nin eserleri içerisinden en çok bilinen Genç Werther'in Acıları'dır. Eser 18. yy Almanya'sında kaleme alınır. Aynı zamanda Almanya'da romantizm akımını başlatan eserden biridir. Eseri ben ilk okuduğumda yarım bırakıp koymuştum bir kenara. Franz Kafka'nın "Milena'ya Mektuplar" adlı kitabını okuyanlar bilir Milena'ya ait bir mektup yoktur kitapta. Goethe'nin bu eserinde de böyle olacak, en iyisi bu aralıkta okumayayım diye koymuştum kitabımı bir kenara. Yarım bırakmadım bir kaç ay öncesinde bitirdim kitabı ve gerçekten beğendim. Trajedi niteliğinde olan bu yapıt gerçekten okunmaya değer. İmkansız bir aşk öyküsünden çok kitabın içeriği, kaliteli ve okudukça değeri artan cümlelerle dolu. Eser mektup-roman niteliğinde olmasında dolayı aktif karakterlerimiz bir hayli az. Baş kahramanımız Werther, şehir hayatını sevmeyen ve yaşamını küçük yerlerde sürdüren doğayı seven bir kimse. Burada karşılaştığı olaylarla alakalı arakadaşı Wilhem'a mektuplar gönderir. Eserde de bu mektupları Werther ile beraber okuruz. Görünürde imkansız aşkı konu edinen aslında tam olarak bununla ifade edilemeyecek kişinin iç sesinin ve ahlak çatışmasının en güzel şekilde konu edinen bir eserdir Genç Werther'in Acıları.
Bu eserin yayımlanması ile Alman sokakları "Werther Salgınına" uğrayarak mavi ceket, sarı pantolon giyerek intihar eden duygusal gençlerin yoğunluk kazanmasına neden olur. Eser hakkında içeriğe çok değinmemek adına şunu da ekleyebilirim ki, eser Goethe'nin kendi yaşamış olduğu imkansız aşkın izlerini bu kitaba ustalıkla aktarılmasıdır. Kitabın sonu ise en yakın arkadaşının yaşamış olduğu olaydan esinlendiği söylenir. Eser çok uzun olmamasından ve mektup tarzında olmasından dolayı sizi hemen içine alacaktır. İyi okumalar!
Küçük K.
0 yorum:
Yorum Gönder