Araba Sevdası, şüphesiz severek defalarca okuyabileceğim kitaplardan biri. Recaizade Mahmut Ekrem'in 1898 yılında yayınlanan bu eseri Türk edebiyatının "ilk realist" örneklerinden birisidir. II. Abdülhamit döneminde batı etkisi iyiden kendini hissettirmiş olmasından dolayı toplumun bu değişime nasıl ayak uydurduğu ve değişen insan figürlerini görmek adına mükemmel bir kitaptır.
Eseri ilk okuduğumda Ahmet Mithat Efendi'nin kaleme aldığı "Felatun Bey ve Rakım Efendi" adlı kitaptaki kahramanlar aklıma gelmedi değil. Araba Sevdası'nın baş kahramanı olan Bihruz Bey, alafrangalığa düşkün, Türkçeyi sevmeyen kaba bulan, Fransız hayranı olmasının yanında sürekli gösteriş merakı olan biri olarak karşımıza çıkıyor. Aşk olgusuna gelecek olursak bir gün Çamlıca'da dolaşır iken Periveş adında bir kadın görerek hemen aşık olur ve ona bir daha hiç bir şekilde ulaşamaz. Romanda bu aşk üzerinden toplumsal tasvirlere yer verilir, lakin romanın sonu şaşırtıcıdır. Yanlış batılılaşmayı ele alan bu romanda dönemin aile yapısını da ortaya koyarken dönemin en büyük sorunlarına parmak basar. Bihruz beyin özelliklerine değinecek olursak, fazlasıyla takıntılı olduğunu, arabasıyla sürekli dolaşarak gösteriş yapan ve aynı zamanda savruk biri olduğunu da görürüz.
Dönemin yergisini yaparak, dönemin durumunu ortaya koyan bu eser içerik olarak da gayet başarılıdır. Okuyacaklara benim tavsiyem iyi bir kitabevinden eseri okumalarıdır. Eser akıcı olmasından dolayı zevkle okuyacağınızı temin edebilirim. İyi okumalar!
Küçük K.
0 yorum:
Yorum Gönder