KİTABIN ADI: BOZKIRKURDU
KİTABIN ÖZGÜN ADI: DER STEPPENWOLF
YAZARIN ADI:HERMANN HESSE
YAYINEVİ: YKY(YAPI KREDİ YAYINLARI)
YAYIN YILI:2003
SAYFA SAYISI:209
ÇEVİRİ:KAMURAN ŞİPAL
KAPAK(RESİM):NAHİDE DİKEL
ARKA KAPAK:
”Bozkırkudu’nun
deneysel cesaret anlamında Ulysses’ten aşağı kalmayan bir yapıt olduğunu
söylemeye gerek var mı?Bozırkurdu,okumanın ne demek olduğunu uzun zamandır ilk
kez hatırlattı bana.” Thomas Mann
YAZARIN BOZKIRKUDU HAKKINDA NOTU:
"Okurlarıma
romanımı, nasıl anlamaları gerektiğini ne anlatabilirim ne de böyle bir şeye
kalkışmak isterim. Yeter ki bu kitabı okuyan herkes, içinde kendinden bir
şeyler bulsun ve bundan yararlansın. Gene de, Bozkırkurdu'nun öyküsünün insanı
kemiren bir hastalıktan ve bunalımdan söz ettiğini ama tüm bunların ölüme ve
yok olmaya değil, tersine iyileşmeye yönelik olduğunu anlarsakendimi mutlu
hissedeceğim." Hermann Hesse
(Bu inceleme yazısı kitap hakkında ayrıntılı bilgiler içerir.)
Bozkırkurdu insanın kendi içinde yaşadığı
çatışmayı güzel bir şekilde gözler önüne seriyor. Tek bir beden ve içinde
barınan iki farklı ruh. Biri kurt, biri insan. Bu iki ruh, aynı bedende
barınmalarına rağmen birbirlerine düşmandırlar ve birbirlerine akıl almaz bir
şekilde yargılamaktadırlar. Bozkırkurdu tamamen mutsuz bir insan
sayılmaz, her bilginin üstesinden gelmiş, eğitimli, zeki fakat tek öğrenemediği
şey kendisinden ve yaşamından memnun olamamaktır.
Bozkırkurdu’nun ruhlarını özetleyecek olursak;
Harry, insanları seven fakat kendine karşı bu özveriyi
gösteremeyen çaresizliğe düşmüş bir kişiliktir. Harry kendine burjuvazi
olarak görmeyen ama öyle yaşantısı olan biridir. Aynı zamanda eğitimlidir de.
“ Çatı katındaki odamdan çıkıp bu yabancı konutun insanı yoran
merdivenleri, üç ailenin oturduğu,
soylu bir evin düpedüz burjuva havası esen, ovulup fırçalanarak pislikten arındırılmış merdivenlerini
indim. Bilmiyorum nasıl oluyor ama yersiz yurtsuz Bozkırkurdu, küçük burjuva dünyasından
nefret eden ben yalnız insan, her vakit gerçek burjuva evlerinde kalıyorum, benim
eski bir duygusallığım bu ...”
Gelelim Harry Haller’in ikinci
kişiliğine; varlığının geri kalan bölümüne, çeşitli
yeteneklerden, güdülerden, eğilimlerden oluşup baş belası saydığı bütün
karmaşaya. Bozkırkurdu ismini yakıştırmıştı Harry. Bozkırkurdu'nda öyle bir durum söz
konusuydu ki, duyguları tüm karma yaratıklarda görüldüğü gibi kimi zaman
kurt, kimi zaman insan duygularıydı. Ne var ki kurt gibi duyup hissederek
yaşadığında içindeki insan hep pusuya yatıp kurdun davranışlarını izliyor ve
yargılıyordu. İnsan gibi davrandığında ise bunu kurt yapıyordu. Bozkırkurdu
burjuvaziden hem nefret eder hem burjuva yaşamı sürer ve her zaman beyninde
intihar fikri vardır.
“Ne var ki Harry kavuştuğu özgürlüğün ortasında ansızın şunu fark etmişti ki özgürlüğü ölümdü, tek başına kalmış dünya onu korkunç şekilde kendi haline bırakmıştı;...”
Bozkırkurdu bu karmaşıklığın ve çaresizliğin içinde
yol alırken, Hermine ile karşılaşır. Hermine onun içinde sürekli bir çocuk
olduğunu söyler. Hermine ona emirler verir. Hayatından zevk almasını öğretir ona
dans öğretmenliği yapar. Bozkırkurdu Hermine sayesinde hayata farklı bakmaya
başlamıştır. Ama içi gene de rahat değildir. Her ne kadar kendi içindeki
çatışmaları aşsa da, içinde bulunduğu toplum onun gibi
düşünmemektedir, toplum ona yetişememektedir. Belki de bu yüzden orta sınıfın
sosyal faaliyetlerine burun kıvırmış, katılmak istememiştir. Hermine sayesinde
sosyalleşmeyi yaşamış, saksafoncu Pablo sayesine belki de her zaman üstün
idealler değil de basit mutluluklar için de çalışması gerektiğini öğrenmiştir.
Okurken zevk alacağız bir eser mutlaka ertelemeden okuyun!
KÜÇÜK KADIN
0 yorum:
Yorum Gönder